Hiphop 1970'li yılların sonunda Amerika'da kötü
koşullarda ve azınlık olarak yaşayan zencilerin gündemden uzaklaşmak ve
eğlenmek için oluşturduğu bir kültür ve yaşam tarzıdır. Bu kültür Rap müziği,
Graffiti sanatı, Break dansını ve Dj'liği içerir. Hiphop kültürünün doğmasında
Blues, Funk, Soul ve Jazz müziğinin etkisi oldukça büyüktür.
Rap: Rap müzik 1970′lerin başında New York’un
siyah gettolarında doğdu. Rap “Rhytm And Poem” (‘Ritim ve Şiir'ya da ‘Ritmik
Şiir’) veya “Rhytmic American Poetry” (Ritmik Amerikan Şiiri) sözcüklerinin
kısaltması olarak bilinse de aslında rap ingilizcede "ağır eleştiri"
demektir ve "and" kelimesi kısaltmalarda asla "a" harfiyle
sembolize edilmez (&,n,N)[Rock n Roll,R&B,P&G]. Rap, müziğin tempo
ve ritmine uyarlanıp beat eşliğinde söylendiği sokak tarzı ve sert sözlerin
ağır bastığı Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementten biridir.Kelime
anlami : Sert eleştiri
West Coast Hip Hop, Amerika Birleşik
Devletleri'nin batı bölgesinde doğmuş, hiphop müziğin bir alt türüdür. 1980'li
yılların başlarında Kaliforniya'da temelleri atılmıştır. Gangsta rap ve G-funk
ağırlıklıdır. Hayat kadınları, para, silah, uyuşturucu kullanımı gibi
konulardan bahseder ve yaşam standartlarının zorluklarını anlatır. En önemlisi
her rap te olduğu gibi yaşanılmışlık ön plandadır.
N.W.A 1990'larda West Coast Hip Hop'ın önde gelen
grubudur.
East Coast Hip Hop, 1970 yıllarında ABD'nin New
York City bölgesi ve çevresinde oluşan bir hip hop akımıdır. Amerika Birleşik
Devletleri'nin doğu bölgesini kapsayan alana farklı bölgelerden gelen rap
sanatçılarının zaman içinde oluşturdukları tarzdır. Basit kafiye düzeni ve
alışılmış "old school" tarzın dışında "East Cost" daha çok
lirik becerisi üzerine kurulmuş bir tarzdır. Çok heceli tekerlemeler, karmaşık
cinas, sürekli ve serbest akışlı teslimat aynı zamanda karmaşık metaforlar ile
karakterize edilmiştir. East Coast hip hop'ta sanatçıda düzgün bir ses yeteneği
olmasada agrasif bir vurgu eğilimi gerekmektedir. Public Enemy ve EPMD gibi
gruplarda bu anlatılanlara örnek niteliğindedir. Ayrıca Eric B. & Rakim,
Boogie
Down Productions, Big Daddy Kane, Slick Rick gibi gruplar ve
sanatçılarında lirik yeteneği oldukça kuvvetlidir.
Kapsadığı Şehirler:Los Angeles, Long Beach,
Compton, San Francisco (Yay bölgesi olarakta
bilinir), Oakland/Berkeley,
Vallejo, Sacramento/Davis, Seattle.
Acapella: Hip hop kültürü kollara ayrılır, bunun
içinde doğaçlama ve canlı performans olan acapella da vardır
Mc: Açılımı ve Kelime anlamı: Master of Ceremony
(seremoni ustası) Tanımı: Rap’te Şarkı sözünü yazan, şarkıyı söyleyen , rap
stilini belirleyen, bass ve ritim ayarını müziğe uyduran kişilere Mc denir. Mc
bölümlere ve yaptığı işlere göre gruplara ayrılır. Mc : Solisttir, şarkıyı
söyler ve rap sitili düzenlemekle hükümlüdür.
Breakdance: Break dance, “sokak dansı” olarak da
bilinen hiphop kültürüne ait dans türü.
B-boy ve B-Girl: Kız break dansçılara
b-girl, erkeklere b-boy denir.
Graffiti: Graffiti, sprey boyalarla duvarlara,
trenlere ve özellikle sokaklarda çizilen illegal resim ve
yazılardır.İstanbul/Kadıköyde sık olarak görülen bu tarz son zamanlarda
İzmir/Karşıyaka'da ve Ankara/Sincan'da de yer almaktadır.
Writer: Writer ingilizce bir kelimedir anlamıda
Yazan demektir, hip hop kültürünün dalı olan
Graffitide ise , Graffiiti
yazan-çizenler için kullanılan Terimdir… Graffiti sokak sanatı olduğu için
Writer’lar da sokak sanatçılarıdır. 11:37, 7 Nisan 2012 (UTC)
Dj: Açılımı Disk Jokey. Müzik akışını kontrol
eden, parça seçiminde ve parçalar arası geçişlerde uyum sağlamakla görevli
kişi.
Beat: Rap şarkısının temelidir. Beat Rap şarkının
müziği olarak geçiyor ama aynı zamanda Rapçi’yi nasıl Rap yapılacağı konusunda
(hız, ses, teknik) yönlendiriyor. Beat, şarkının karakteri ve hissidir.Müziğin
altyapısı olarak da değerlendirilir.
Beat Box: Beat'in insan sesiyle manuel olarak
seslendirilmesi sanatıdır.
Posted in
Grafiti sanatıyla ilgilenmeyenler Banksy'yi
tanımıyor olabilirler, ama grafitiyle içli dışlı olanların da bu gizemli
sanatçı hakkında neredeyse hiç fikirleri yok.
Yaptığı muhalif tarzdaki duvar resimleriyle
ünlenen ve eserlerinde Banksy imzasını kullanan bu adam kimliğini açıklamamakta
kararlı görünüyor. Sanat dünyasının ve koleksiyoncuların peşinden koştuğu
Banksy, ünlü olmama konusundaki ısrarına rağmen milyon dolarların sahibi oldu
bile. Böyle birini merak etmemek mümkün mü? Gelin bu "gerilla
sanatçıyı" birlikte tanıyalım.
Banksy, yaklaşık 12 senedir, başta İngiltere
olmak üzere dünyanın dört bir tarafına eserler bırakıyor. Çarpıcı ve protest
bir tarzı olduğu için ünü kısa sürede yayıldı. Fakat gerçek adını gizli hep
gizli tuttu. Bu nedenle daha da fazla dikkatleri üzerine topladı. İngiliz
basınında bu konuda çok yer işgal etti. Herkes onun kimliğini bulmaya
çalışırken, iki sene önce Mail on Sunday gazetesi Banksy'i
"yakaladıklarını" açıkladı.
Sanatçının yıllar önce Jamaika'da çekilmiş bir
fotoğrafından yola çıkan İngiliz gazetesi Mail on Sunday, Banksy'nin asıl adını
Robin Gunningham olarak duyurdu. Elbette bu bir iddia, ancak ortaya çıkartılan
bilgiler az da olsa merakları gideriyor.
1974 yılında İngiltere'nin tarihi liman şehri ve
90'lı yıllarda triphop müzik ekolünün başlatıcısı Bristol'de doğan Banksy küçük
yaşlarda kasaplık eğitimi aldı. Ancak çevresindeki birçok insan gibi sıradan
işlerde çalışıp bir ayyaş olarak ölmek seçeneğine karşı sokak sanatçısı olmayı
seçti. 14 yaşında (1998) kendi ülkesinde sıradan çalışmalar yaparak başladığı
bu işte kendini kısa sürede yetiştirerek artık bir imzaya dönüşmüş olan Banksy
adını aldı.
Estetik beğeniye hitap eden ve aynı zamanda
protesto yönü ağır basan özgün bir tarz yaratan Banksy böylece şöhretini
İngiltere sınırları dışına çıkartmayı başardı. Gezgin bir sanatçıya dönüşen
Banksy, Londra'nın yanı sıra Avrupa ve Amerika'nın metropollerinde parmak izlerini
bıraktı. Bunun dışında İsrail'in, Batı Şeria'da Filistinlileri izole etmek için
inşa ettiği duvara çizdiği resimler de oldukça yankı uyandırdı.
Bu "gerilla sanatçı", eserlerinde savaş
karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgınlığını eleştiren
politik mesajlar veriyor.
Şablon üzerinden yapılan desen çizimi olarak
tanımlanan stencil grafitiyi icra eden Banksy'nin tarzı klasik
grafiticilerinkinden ayrılıyor.
Grafiti geleneği içinde var olagelmiş,
karikatürize tiplemeler üzerinden biçimlenen mizah anlayışına yapıtlarında yer
vermiyor. Onun mizah anlayışı düşünsel olarak nitelendiriliyor. İronik
protestolara ve kara mizah öğelerinin kullanımına ağırlık veriyor.
Çalışmalarında düş gücü ve ince zekanın birlikteliği gözlemleniyor.
Sanatın müzelerden sokağa inmesi gerektiğini
savunuyor.
Resmi makamlarca kısa sürede son verilen olaylı
underground sergileri dışında Banksy'nin eserlerini dünyanın en saygın
müzelerinde de görmek mümkün; fakat korsan olarak. Londra'daki Tate Modern,
Paris'teki Louvre, New York'taki Metropolitan Museum of Arts gibi dünyanın en
önemli sanat merkezlerine yapıtlarını bırakıp yetkililere telefon ederek haber
vermek ilk akla gelen korsan etkinliklerinden biri.
Burada amaç dikkat çekmek ya da şov yapmanın
ötesinde, sanat eserlerinin karanlık müze salonlarında birer yüce nesne
konumuna yükseltilmesine yönelik tepkiyi dile getirmek.
Banksy'ye göre 'galeriler bir avuç milyonerin
koleksiyon fiyatlarını yükselmesinin aracı' konumuna gelmiştir ve bu yüzden
sanat eyleminin başlıca hedefi konumundadırlar.
Nike gibi birçok büyük şirketin birlikte çalışma
tekliflerini reddetti.
Ünü o kadar yayıldı ki, pek çok koleksiyoner onun
çizimlerini satın alabilmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor ve yüzbinlerce
doları da gözden çıkarıyor.
Londra'nın Porto Bello yolunda resim çizdiği
duvar, e-bay sitesinde açık artırmaya çıktı ve 280 bin Sterlin'e alıcı buldu.
Müşterileri arasında Angelina Jolie ve Christina
Aguilera gibi ünlü Hollywood yıldızları bulunuyor.
Medyanın karşısına yüzünde bir kar maskesiyle
çıkıyor.
Politikanın içerik ve isyancı özden yoksun
biçimlerde yer aldığı günümüzün sanat yapıtlarına karşın Banksy, protestolarını
gündelik hayatın aktığı sokaklarda, deyim yerindeyse insanların gözlerinin
içine sokarak sergiliyor. Sanat aracılığıyyla gerçekleştirdiği açık
protestolarını sloganlarıyla birleştirmekten çekinmiyor. Bu nedenle
"sanat" ve "sanatçı" terimleri yerine ayaklanmacı dile ait
"vandal" ve "vandalizm" terimlerini kullanıyor.
Grafiti çalışmaları dışında; savaş karşıtı
gruplar, Greenpeace ve reklam karşıtı Avdet gibi muhalif gruplara afiş de
hazırlıyor. Yayınladığı manifestolardaki tutumunu lafta bırakmıyor. Hayvanlarla
deney yapan kuruluşların duvarlarına ya da tepesinde güvenlik kamerası kurulmuş
binaların duvarlarına muhalif çalışmalar yapıyor.
Bu prostesto çalışmalarından en önemlisi ise
İsrail hükümetinin Filistin sınırına inşa ettiği ve BM tarafından hukuk dışı
ilan edilen güvenlik duvarına yaptığı işler. Banksy, kendi ifadesi ile,
"Filistin'i bir açık hava hapishanesine çeviren utanç duvarına" Tatil
Enstantaneleri adını verdiği 9 çalışma yaptı.Bunlar arasında başını duvarın karşı tarafına
çıkarmış bir at, yine duvarın öte yanına geçmeyi sağlayan merdivene çıkan çocuk
gibi resimler var. Filistin'deki bu duvar üzerindeki en yetkin çalışması ise
iki çocuğun duvara açtıkları düş gediğinin resmidir.
Prömiyeri Sundance Film Festivali'nde yapılan
"Exit Through The Gift Shop" filmi bu sanat fenomenini anlatıyor.
Banksy filmin gösterimine gelmedi. Ancak bu konuyla ilgili yazdığı mektup bir
Sundance yetkilisi tarafından yüksek sesle okundu. Mektupta şunlar yazıyordu:
"Bayanlar, baylar ve yayıncılar... Sanatın
saf heyecanı ve ekspresif gücünü aktaran bir film yapmaya çalışmak zordur. Bu
yüzden hiç zahmete girmedik. Bu basitçe gündelik süren hayatın hikayesi, sersem
vandalizmdir. İzlemek üzere olduğunuz şey gerçektir, özellikle de yalan
söylediğimiz kısımları..."
Kaynak: http://www.on5yirmi5.com
Posted in
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)